sindelhöyük kasabası

HASIR DOKUMASI

Sindelhöyük, fil sanatları bireylerin bilgi ve becerisine dayanan özellikle doğal hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit araçlarla yapılan ve toplumun kültürünü, gelenek ve göreneklerini taşıyan bireylerin duygu, düşünce ve becerilerini yansıtan, gelir getirici üretime yönelik etkinliklerdir. Fisanatlarından, çok uzun yıllar hasır dokumacılığı ve bitkisel örücülüğün yapıldığı Sindelhöyük kasabasında, bu uygulamaların ne zaman, nasıl başladığı bilinmemektedir.
Hasır dokumacılığı, insanlığın ilk kültür gelişmelerinden biridir. Türklerde ise hasırcılık, hasır otu ile yakından ilgilidir. Hasır Arapça bir kelimedir. Bu nedenle hasır sözü eski Türk kaynaklarında yoktur. Selçuklular döneminde, Orta asya Türkleri, hasır yapılan ota Yiken derlerdi. XI yy'da Kaşgarlı Mahmud "Konar göçer Türklerin çiğ otundan yaptıkları bir çadır örtüsüdür. Bu bitki, kamistan daha ince ve yumuşaktır" der. Kasabada hasır otu olarak bilinen bitki, ülkemizde Ak saz, Gofalık, Kiliz, Kofa, Kofalık, Koga, Kov; Kovalık, puf sazı, Semerci sazı, Semer otu, Su kamışı, Zembil otu gibi değişik isimlerle söylenir.

Sindelhöyük kasabasında, dokumalarda ve örücülükte kullanılan bitki Sultan sazlığı'ndan getirilir. Sultansazlığı, Develi Ovası ortasında, mevsimlere göre değişerek 8-13 bin hektar alanı kaplayan sulak bir sahadır. Develi-Yeşilhisar-Yahyalı üçgen içerisindedir. Kuzeyinde bölgenin en yüksek (3916 m.) volkanik dağı Erciyes bulunur. Dağı eteklerinde büyük tatlı su bataklıkları teşekkül etmiştir. Sultansazlığı'nda bitkiler (Hora) \ hayvanlar (fauna) çok çesitlilik ve zenginlik gösterir. Sultansazlığı'nın büyük kısmı kam ve yörede hasır otu şeklinde ifade edilen sazlarla kaplıdır. Hasır otu, bataklık yerlerde yetişen sağlam, ince. u/un. çok çeşidi bulunan yıllık bitkidir. Bu alanda, çok sayida yüzen saz adaciklari vardir. Adaciklar kuvvetli rüzgarlarla yer degistirirler. Genellikle kamis, batakligi daha derin kisimlarinda, hasir otu ise kenarlarinda yetisir. Sindelhöyük beldesi halki kamis Sultansazligi'nda bulunan: Kapici, Oluklu, Gemikli, Üçevler, Yanakarlar, Örtülüakarla adalarindan keser. Hasir otunu ise. Çatalada'dan getirir.
Sultansazligi'nda genellikle haziran-ekim aylari arasinda kasabada yasayan erkek tarafindan orak ile hasir otu ve kamis biçilir. Sudan çikarilan ve kesilen hasir otu kamisla kurutulur. Kuruyan kamislar ve hasir otlari uzunluklarina göre göz karari bir araya getirilere bag yapilir. Bu baglara kütür de denir ve genellikle çapi 100 cm. ila 130 cm. arasinda degisil Kütürler. eskiden camizlarin çektigi kagnilarla evlere getirilirdi. Bunun nedeni ise. Camizi diger hayvanlara göre bataklikta daha rahat hareket edebilmesidir. Günümüzde traktör römorklarla kütürler evlere tasinmaktadir. Eve getirilen kütürler evlerin damlarina bahçelerine dizilir.
Hasir otunun alt kisimlarindan hasir dokunur, üst kisimlarindan ise genel olarak sel tabir edilen sepet, ekmeklik vb. nesneler örülür. Hasir otunun alt (dip), yuvarlak, kalin gövde! kismina yörede berdi: uç (üst), ince kisimlara ise kindira denir. Berdi sele seklinde genellenen bitkisel örücülükte, kindira ise hasir dokumaciliginda kullanilir. Yörede, sel örücülügü genellikle beyler tarafindan hasir dokumaciligi ise bayanlar tarafindan yapilir.

Her mevsim hasir dokunur. Önceki yillarda sadece desensiz dokunmaktadir. Mevsime göre tezgahlarin kurulus yeri degisir. Yazin evlerin bahçesine, kisin ise evlerin içine uygun yerlere tezgah kurulur. Tezgah için yere dört kazik çakilir. Bu kaziklara hasir kazgici denir. Kaziklar arasina yerlestirilen leventlere yörede sirit denir. Kaziklarda siritlarin geçirilecegi delikler varsa siritlar bu deliklerden geçirilir. kaziklarda delik yok ise siritlar. kaziklara çivilenir. Tezgahta olmasi gereken diger parça ise taraktir. Azerbaycan'da tarak paral seklinde ifade edilir. Taragin genisligi ne adarsa hasir dokumanin genisligi de o kadar olur. Taraklar üzerinde belli araliklarda delikler vardir. Bu deliklerden siritlara baglanan çözgülük ip geçirilir. Taraklar iki sekildedir. Desensi/ hasirlarin dokunmasinda kullanilan taraklar üzerinde bulunan delik araliklari daha fazla ve delik sayisi az, desenli hasirlarda kullanilan taraklarda delikler daha sik ve çoktur. Taraklar, hasir otunu sikistirmaya yarar. Tarakla sikistirma islemine sikicak denir. Desenli hasirlarin dokunusu zahmetli oldugundan son yillarda desenli hasir dokunmamaktadir. Düz hasir ürünleri dikkatli incelendiginde hasir otunun sari. yesil tonlari bantlar halinde yerlestirilerek dokumalara hareket kazandirilmistir. Ahirlarda, depolarda desenli hasir dokumasinda kullanilan taraklar saklanmaktadir. Taraklardaki delikler, zaman geçtikçe okuma sirasindaki asinmadan dolayi yamuk görünüm almistir.
Yöre halki tarafindan elde edilen çözgülük ipliklere esme denir. Esme: Sazlarin bükülüp kendiliginden sekil alma özelliklerinden yararlanilarak islatilarak elde avuç içinde iki ayri ip elde edilip, bu iki ipin tekrar islatilarak bükülüp, birlestirilip tek iplik edilmesi islemidir, Çözgü ipi yapiminda kullanilan sazlar hasir otundan daha farklidir. Dokumalarda kullanilan çözgü ipleri önceki yillarda bu sekilde elde edilip kullanilirken, günümüzde sicim ipleri satin alinip çözgülük seklinde kullanilmaktadir.
Dokuyucu tezgahin yakinina kullanacagi kadar hasir otunu getirir, islatir ve çözgülerin bir altindan bir üstünden geçirerek dokumaya devam eder. Hasir otunun, çözgüler arasindan geçirildigi her tur için birbas tabiri kullanilir. Hasir dokumasi bitince yanda kalan sap uzunluklari kesilir. Çözgü uçlari baglanir. Hasirlar kasabada çogunlukla 100 X 300 cm. dir. Eni daha genis olan dokumalarda vardir. 110 X 300 cm. gibi. Dokunan hasirlar rulo yapilip odalarin uygun tarafina dizilir. Bir dokuyucu günde üç adet dokuyabilir. Tezgah ebadi ise yaklasik 1.20 X 300 cm. dir.

Eski Türkler, çadirlarin içine hasir yayar ve üstüne hali sererlerdi. Bu vakitler hasircilik Türkiye'de Önemli bir sanat olmustur. Hasirci çarsisinin varligi buna güzel bir örnektir. Günlük hayatta çok pratik (kisin sicak, yazin serin, sik sik yikamak mümkün), saglik için çok yararli (insan bedeninden agri ve stresi kolayca çeker) olan hasirlarin üretim maliyeti çok düsüktür ve ekonomik açidan faydali bir üretim alanidir. Yörede dokunan hasirlarin kullanim alanlari: Yer yaygisi: Genellikle kilim veya hali gibi ürünlerin altina soguktan korunmak amaciyla serildigi gibi tek basina hasir yaygilarda kullanilir. Tislik: Odalarda, duvarlar ile yastik arasina soguktan korunmak amacimla konulan hasirlara tislik denir.
Çeyiz: Genç kizlarin çeyizlerine hasir eskisi kadar dokunmamaktadir. Bunlarin disinda bir baska kullanim sekli ise. at arabasi ve römorklarda sap. saman tasirken dökülmemesi için hasir dokuma kullanilir. Kasabada hasirlar genellikle satilir. Dokuyan bayanin babasi, esi. kayinbabasi dokumalari yakin çevrelere götürüp satar. Bazen beldeden biri dokumalari satin alir ve özellikle Mersin ve Nevsehir'e götürüp satar. Hasir dokumaciliginin kasabada çok uzun geçmisi vardir. 1975 yilina kadar her evde hasir dokumaciligi yapilmistir. 1975 yilinda kasabada artezyen kuyulari açilmis ve tarim ilerlemis, hasir dokuyan kisilerin sayisi azalmistir. Bitkisel örücülük: "Kendiliginden yetisen veya kültürü yapilan bazi bitkilerin sapini, yapraklarim, ince dallarini oldugu gibi veya yararak ince seritler haline getirdikten sonra çesitli sekillerde yapilan örgülere bitkisel örücülük denir. Günümüzde zahmetli fakat ucuza elde edilen bu hammaddeleri ve tarimsal ürün artiklarini isleyerek iç ve dis pazarlarda alici bulan degerli ürünlere dönüstürülebilen bir el sanati konumuna gelmistir. Tarihi çok eskilere dayanan ilk el sanatlarindan biri olan bitkisel örücülük sepet yapimi ile baslamistir. Bugün ise bitkisel örücülük ürünleri sepet ile sinirli olmayip hem otantik hem ekonomik deger tasiyan oldukça zengin çesitlilikte ürünlere dönüsmüstür. Özellikle son yillarda modern tasarim anlayisi ile bütünlesen bitkisel örücülük ürünleri günlük hayatta çok genis bir kullanim alanina sahiptir. Bitkisel örücülük hammaddeleri olarak bilinen bitkiler ülkemizin çogu yerinde yetisir, Çok çesitli ve çok boldur. Sindelhöyük kasabasinda bitkisel örücülük her geçen gün yayginlasmakta ve gelismektedir. Elde edilen objeler incelendiginde sepet örme tekniginin kullanildigi görülür. Sindelhöyük beldesinde, bitkisel örücülük hammaddesi yörede berdi denilen bir tür sazdir. Berdi disinda dut dali. sögüt dali gibi malzemeler kullanilmaz. Örücülük, kasabada yasayan erkekler tarafindan yapilir. Örme islemi sirasinda yapraklari serit haline getirmek için biçaga benzeyen sis denilen alet kullanilir. Sisin ucundaki delige berdi geçirilir, böylece örme islemi daha kolay olur. Bitkisel örücülükle elde edilen ürünlere genel olarak sele denir. Dar anlamda ise sele iki sekilde kullanilir. Birinci kullanimi, hayvan yemlerini tasimak için. ikinci ise. hayvan pisliklerini ahirdan disari çikarmak için kullanilir. Seleye samanlikta denir. Örülerek elde edilen ürünler kullanilislarina göre ve son zamanlarda ise benzetildikleri nesnelere göre isimlendirilmektedir. Emeklik: Genellikle daire seklinde örülür, son zamanlarda istege göre kulplu da yapilir. Üzerine pisirilen yufka ekmekler dizilir. Sofra alti: Çift islevlidir. Hem içine ekmek konur, kapakli ve kulpluda yapilir. hem de sinilerin altina konuldugunda siniyi yerden yükselttigi için sofra alti seklinde de kullanilir. Lülük: Içine bulgur, nohut. un. patates vb. yiyecekler konur. Çogunlukla kapakli ve kulplu olur. Kulplar esme denilen elde yapilan iplerdendir. Lülüklerin son yillarda çok farkli sekilleri örülmüstür. Lülüklere vazo, küp. hamile kadin karni gibi isimlerin verilmesi bu nedenledir. Palan Berdi: At. esek gibi hayvanlarin üstüne palan, semer, alik (kürtün) konur. Palanin, hayvan sirtina degen kismi keçe. disa bakan kisim hali veya kilim olur. Palanin içine ise berdi konur. Berdiler eskiden elle sikistirilirken günümüzde makine ile sikistirilmaktadir. Küfe: Eskiden ahsap ve örme küfeler vardi. Büyük boyda yapilirdi. Küfeler at. esek gibi hayvanlarin sag ve sol olmak üzere iki tarafina konurdu. Özellikle tarla ürünleri tasinirdi. Yöre halki son bir-iki yildir ördügü objeleri boyalarla renklendirmektedir. Sindelhöyük kasabasinda ürünler tipki Tarsus yöresinde ki gibi ürün çesidi ve sekli ne olursa olsun sepet örme teknigi taban örme. gövde örme. agiz kapatma ve sap takma olmak üzere dört asamada olusmaktadir.

Kasaba halki için hasir dokumada kullanilan kindira ile bitkisel örücülükte kullanilan berdi disinda kamisinda yeri önemlidir. Kasabada bir tanesi kapali alanda, iki tanesi açik alanda faaliyetini sürdüren üç atölye vardir. Kamis, genellikle ekim ayi sonlarinda biçilerek kurumaya birakilir. Kuruma islemi tamamlandiktan sonra uzunluklarina göre siralanir ve deste sekline getirilir. Kamislar desteler halinde atölyelere getirilir. Kirklik makasi ile kamislarin uç (tohumlu) kisimlari kesilir. Taraklarla taranir. Kelepçe ile her bagin kalinligi esit olacak sekilde 60 cm. seklinde ayarlanir. Paketleme makinasinda sikistirilip baglanir. Paketlenen baglardan yüzer tanesi bir araya getirilerek balya yapilir. Bahalar Mersin limanindan yurt disina özellikle Hollanda. Ingiltere. Almanya gibi ülkelere ihraç edilir. Yun disina gönderilen kamislar reed seklinde bilinir. Bafra'dan (Samsun) getirilen kamislarda bu atölyelerde islenmektedir. Sindelhöyük kasabasinda bostanlarin kenarina kamislar örülerek alacik denilen küçük tek odali evler yapilir. Bahçe kenarlarinda kamistan örülmüs agillar vardir. Bazen ahirlarin ortasi da kamislarla örülerek ikiye ayrilir. Böylece ahirin bir tarafina sap. saman konur, diger tarafinda ise hayvanlar barinir. Bu kullanim alanlari disinda kamis: ülkemizde, özellikle Iç Anadolu'da kirsal yörelerde evlerin üzerine örtü . izolasyon maddesi olarak, çati yapiminda ters tavan. otel. motel vb. yerlerde süs maddesi seklinde ve son yillarda peyzaj mimarisinde kullanilmaktadir.


sindelhöyük kasabası - sindelhoyuk kasabasi - http://sindelhoyuk.free.fr